Adet Döngüsünü Kucaklamak: Tabudan Güçlenmeye
Muhtemelen, ya siz ya da tanıdığınız biri her ay düzenli olarak adet döngüsü geçiriyor. Bu, birçok insanın yaşamının doğal ve temel bir parçası olmasına rağmen, genellikle rahatsızlık ve tabu ile çevrilidir. Bugün, adet döngüsünü sadece biyolojik bir süreç olarak değil, aynı zamanda bir güç ve yetenek kaynağı olarak keşfedeceğiz. Konuşmanın sonunda, adetler hakkında daha açık ve bilgilendirilmiş olabilirsiniz ve bu sürecin hayatınızı tam anlamıyla yaşamanız için nasıl bir rehber olabileceğini fark edebilirsiniz.
Adet Tarihçesi
Tarihte, adet kanı genellikle gizem ve mitlerle kaplıydı. Antik kültürlerde, adet kanının büyülü güçlere sahip olduğuna ve adet gören kişilerin geleceği görebildiğine inanılıyordu. Ancak, Orta Çağ’da büyük bir dini ve kültürel değişim yaşandı. Adet görenler artık takdir edilmektense, kirli ve tehlikeli olarak görülmeye başlandı. Adet kanının mahsulleri solgunlaştırabileceğine, erkekleri kısırlaştırabileceğine ve doğal afetlere neden olabileceğine inanılıyordu. Bugün bile, bu uzun süreli kültürel cehalet, birçok kişinin adet yolculuğuna yeterli bilgi sahibi olmadan başlamasına neden oluyor.
Eğitimdeki Boşluk
Kendi eğitimime baktığımda, birçok akademik konu öğrendim—geometri, trigonometri, hatta periyodik tabloyu ezberledim—ancak kadın bedeninin nasıl işlediği hakkında çok az bilgi edindim. Cinsel eğitim derslerinde, adet konusuna genellikle kısa ve rahatsız edici bir şekilde, bir muz ve bir kondom ile yaklaşılırdı. Bu eksik eğitim, rahatsızlık ve yanlış anlamaları sürdürüyor.
Menstrüel Döngü ve Adetler Arasındaki Fark
Menstrüel döngü ile adet arasındaki farkı anlamak önemlidir. Menstrüel döngü, kadın üreme sistemindeki tüm hormonal dalgalanmaları kapsar ve genellikle yaklaşık 28 gün sürer. Kanama dönemi, yani adet, yaklaşık beş gün sürer ve döngünün başlangıcını işaret eder. Adet dönemi, döngünün sadece küçük bir parçasıdır. Northwestern Üniversitesi’nden Profesör Catherine Woolley, kadın beyninin döngü boyunca %25 oranında değiştiğini ve bu değişimin iştah, ruh hali ve sosyal istekleri etkilediğini belirtmektedir.
Menstrüel Döngünün Dört Aşaması
Menstrüel döngüyü dört aşamaya ayırabiliriz ve her aşamanın kendine özgü özellikleri ve potansiyelleri vardır:
Kış (Adet Dönemi): Bu aşama, kış mevsimine benzer—dinlenme ve yenilenme dönemi. Bu zamanda, demir açısından zengin gıdalar ve hafif aktivitelerle kendinizi desteklemek önemlidir. Dinlenme dönemini kucaklamak, odaklanmayı artırabilir ve enerjiyi tazeleyebilir.
Bahar (Foliküler Aşama): Adet döneminden sonra enerji seviyeleri genellikle artar ve bahar yenilenmesini yaşarsınız. Bu aşama, başlatma ve yaratıcılıkla karakterizedir. Fikirlerin ve ilhamların bol olduğu bu dönemde, hafif ve enerjik gıdalar tüketmek faydalıdır.
Yaz (Ovülasyon Aşaması): Bu aşama, ovülasyon dönemi ile örtüşür ve yüksek güven duygusu getirir. Bu dönem, kişisel hedefler ve yeni zorluklar için idealdir. Soğutucu gıdalar bu dönemde denge sağlamaya yardımcı olabilir.
Sonbahar (Luteal Aşama): Sonbahar aşaması, odaklanma ve refleksiyon dönemidir. Bu dönem zorlayıcı olabilir, ancak bu aşamayı anlamak, ruh hali değişimleri ve açlık krizleri gibi belirtileri yönetmenize yardımcı olabilir. Daha yoğun ve doyurucu gıdalar bu dönemde destek sağlayabilir.
Adet Sağlığı ve İş Yerinde Kapsayıcılık
İş yerlerinde menstrüel döngü farkındalığının eksikliği önemli etkiler yaratabilir. Araştırmalar, kadınların erkeklere göre daha fazla tükenmişlik, otoimmün hastalıklar ve hormonal dengesizlikler yaşadığını ortaya koyuyor. İş yerlerinde menstrüel döngü farkındalığının entegrasyonu, daha kapsayıcı ve destekleyici bir ortam yaratabilir, bu da genel ekip performansını ve refahını artırabilir. McKinsey araştırmaları, cinsiyet çeşitliliğine sahip ekiplerin diğer ekiplerden %48 daha başarılı olduğunu göstermektedir, bu da menstrüel sağlık anlayışının önemini vurgular.
İlerleme: Adet Sağlığını Kucaklamak
Adet sağlığını tam anlamıyla kucaklamak için, eski yanlış anlamaları ve tabuları değiştirmeliyiz. İşte üç ana mesaj:
Tabuları Kırın: Adet, doğal ve normal bir süreçtir. Stigmayı ortadan kaldırarak ve açık konuşmalar yaparak, anlayış ve kabulü artırabiliriz.
Döngünün Tam Kapsamını Tanıyın: Menstrüel döngü, sadece adet döneminden ibaret değildir. Tüm aşamalarını anlamak, kişisel ve profesyonel performansı artırmak için doğal ritimlerinizi kullanmanıza yardımcı olabilir.
Döngüsel Farkındalığı İş Yerinde Tanıtın: Menstrüel döngü farkındalığının iş yerlerinde entegrasyonu, daha çeşitli ve kapsayıcı ortamlar yaratmak ve tükenmişliği ele almak için önemlidir.
Sonuç olarak, adetlerimizi korku ve rahatsızlık yerine kucaklamayı ve hatta kutlamayı umuyorum. Eski bir düşmanı yeni bir dost olarak görmek için hazır mısınız?
Teşekkürler.
Related posts
Anima & Animus
Anima ve animus, erkek ve kadının bilinçdışı derinliklerinde bulunan varsayılan gölgelerdir. Animanın erkekte, animusun ise kadında yer aldığı düşünülür. Yani bir erkek, kadını seçerken animasıyla rehberlenir; bir kadın ise erkeğini animusuyla seçer. Bu gölgeler, bilinçe daha yakın bir yerde bulundukları için daha kolay fark edilebilirler. Ancak anima ve animus gibi bilinçdışı unsurlar, bilinçten daha uzakta […]
Adet Döngünüz ile Barışmak; Yiyecekler, Bitkiler ve Ritüeller
Adet öncesi günlerde ruh hali değişimleri, depresyon, yorgunluk, sivilce veya ağrılı kramplar gibi zorluklarla başa çıkıyorsunuz. Bu zorlukları her ay mı yaşıyorsunuz? Kimileri regl olduklarını bile unuturken, bazılarımız adet döneminde neredeyse sakatlanacak kadar rahatsızlık hissediyoruz. Çoğu kadın için normalin ne olduğunu bilmek zor, çünkü ruh halindeki ve vücuttaki doğal dalgalanmaları bir sendrom haline getirmişiz. Ruh […]
Travmayı İyileştirmek ve Kendini Kabul Etmek İçin İçinizdeki Çocuk Çalışması Nasıl Yapılır?
İç çocuk çalışması, psikolojik travmadan, işlevsiz kalıplardan ve kendine zarar veren davranışlardan iyileşmek için güçlü bir araçtır. İçinizdeki çocuk gerçek bir çocuk değil, metaforik bir “küçük siz”dir. Ruhunuzun hâlâ çocuksu, masum ve merakla dolu kısmı. Dünyaca ünlü psikolog Carl Jung, “İlahi Çocuk” arketipini yaratırken, Sanat terapisti Lucia Capacchione 1970’lerde içimizdeki çocuğu “yeniden ebeveynleştirme” hareketini başlattı. […]